Halk Sağlığı Doktora Programı

Ben Prof. Dr. Ayşe Akın. Halk Sağlığı uzmanıyım. İkinci ihtisasım da Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanlığı üzerine. Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, Tıp Fakültesi’nin bir ana bilim dalıdır. Yürüttüğümüz mezuniyet sonrası eğitimleri yani doktora ve yüksek lisans programlarını Sağlık Bilimleri Enstitüsü altında yürütmekteyiz. Şöyle bir açıklama yapmak gerekirse: Tıp Fakültesi eğitiminde mezuniyet öncesi hekim eğitimini ve halk sağlığı uzmanlarının eğitimini yapmaktayız. Buradaki amacımız da ülke gerçeklerini bilen, sorunlarını araştırmalar ile ortaya çıkarabilen ve bunlara çözüm üretebilen hekimler ve uzmanlar yetiştirmektir. Başkent Üniversitesi’nin kuruluşu 1993’dür. Bu yıl 25. yılımızı kutluyoruz ve okulumuzun kuruluşundan beri Tıp Fakültemiz öğrenci kabul etmekte. 2006 yılından beridir de doktora ve yüksek lisans programlarını yürütmekteyiz. Bu programlar da Sağlık Bilimleri Enstitüsü çatısı altında yürütülen iki program. Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı olarak doktora programımızda 7 temel dersimiz var. Bir de seçmeli derslerimiz var. Bu temel derslerin zorunlu olanlarını öğrenciler almak zorundalar ve 4 yarıyılda bu derslerle ilgili kredilerini tamamlayıp yeterliliklerini de verdikten sonra tez aşamasına geçmek durumundalar. Dersler az önce de belirttiğim gibi toplumu iyi tanımak, sağlığın yönetsel kısımlarını, etkileyici faktörlerini çok iyi öğretebilecek başlıklar içermektedir. Örneğin: epidemiyoji bizim temel alanlarımızdan biri. Araştırma Teknikleri ve Biyoistatistik, İleri Epidemiyoji, Sağlık Yönetimi ve Sorunları, Üreme Sağlığı, Çocuk Sağlığı, Beslenme gibi özellikle ağırlık verdiğimiz konu başlıklarımız bulunmakta. Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı akademik kadromuzda profesörlerimiz, yeni adı doktor öğretim öğretim üyesi olan yardımcı doçentlerimiz, öğretim görevlilerimiz ve kuşkusuz bir de destek elemanlarımız bulunmaktadırlar. Halk Sağlığı Ana Bilim Dalının laboratuvarları, özellikle bizim için çok önemli. Yani toplumun olduğu her yerde, ki bu konuda üniversitemizin Sağlık Bakanlığı ile olan bir protokolü var. Bu protokole göre de Çankaya Bölgesi ve Kazan Bölgesindeki tüm sağlık kuruluşlarımız, öğrencilerimizin mezuniyeti öncesinde ve sonrasında toplum ile beraber, toplumun içine girerek pratik yapabilecekleri alanlardır. Üniversitemiz yabancı dile çok önem vermektedir. Hatta bu yıl ilk defa İngilizce Tıp Fakültemiz açılmıştır. Mezuniyet sonrası doktora programları için söylemek gerekirse, genelde bütün öğrenciler ve hocalar için Erasmus Değişim Programı vardır. Bizler, yani hocalar; İngiltere, Almanya, Hollanda gibi ülkelere değişim programları için ders anlatmaya gidiyoruz. Bir de yurt dışındaki ülkelerden bizim ülkemize ders anlatmaya geliyorlar ama en önemli değişim öğrenciler arasında. Öğrenciler için bu ufuk açan, dünyayı tanıtan ve bizim öğrencilerimiz gittiğinde de bizi, Türkiye’yi tanıtan çok değer verdiğimiz, önem verdiğimiz programlardır. Üniversitemiz bu programları yürütmek için maddi manevi hiçbir şeyden çekinmemektedir.
Doktora programına bir öğrencinin başvurabilmesi ve kabul edilebilmesi için 63 ALES (Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı) puanına sahip olması lazım. Diğer bir ön koşul da yabancı dil puanının 70 olması gerekir. Mezuniyeti için ise 240 AKTS (Avrupa Kredi Transfer Sistemi) kredisini tamamlaması ve 4 üzerinden de 2.70 puan ortalaması sahip olması gerekmektedir. Öğrenci bu koşulları sağladığı zaman mezuniyet koşullarını tamamlamış olmaktadır. Bir başka koşuldan da söz etmem gerekirse öğrencinin 2 dönem, 2 yarıyıl doktora programının kredilerini tamamladıktan sonra, başarılı bir yeterlik sınavı da vermesi gerekir. Bundan sonra da tez aşaması geliyor ki tezin AKTS (Avrupa Kredi Transfer Sistemi) puanları var. Bu program kapsamında vurgulamam gereken; Başkent Üniversitesi’nin web sayfasında Duyurular bölümünde her dönemin başında bütün mezuniyet öncesi ve sonrası, özellikle de sonrası kriterler, ölçütler ve bütün koşulların duyurusu yapılmaktadır. Öğrencilerimiz buraya bakabilirler. Doktora programı çok önemli bir program. Özellikle de Halk Sağlığı alanında doktorası olan bir bireye, ki ben bizim mezunlarımıza dayanarak bunu söylüyorum, doktora derecesini alan bir kişiye, bir bilim insanına yurt içinde ve yurt dışında ister kamuda, ister özel sektörde bütün kapılar açılmaktadır. Bunu deneyimlerimizden biliyoruz. Doktora önemli bir derecedir. Dolayısıyla, PhD (Doktora) derecesi olan biri için Türkiye’de ve Türkiye dışında yine belirttiğim gibi özel sektörde ya da kamu sektöründe iş imkanı çok geniştir. Doktora programını seçen öğrencilere önerim Halk Sağlığı Doktora Programı seçmeleridir. Çünkü bu program hangi bilim dalından olursa olsun özellikle Sağlık Bilimlerinden olanların ufkunu çok genişletmektedir. Öğrencilerin kendilerine güvenleri artmakta ve bilimsel nitelikleri çok güçlenmektedir. Bir kere bilim uluslararası bir olaydır. Evrenseldir. Dolayısıyla deneyimlerin, bilginin ülkeler arası, uluslararası paylaşımı çok önemlidir. O açıdan nasıl biz öğrencilerimizi ya da uzmanlarımızı yurt dışına eğitime gönderiyorsak bizim üniversitemiz de yurt dışından öğrencileri kabul etmektedir ve koşullar aşağı yukarı Türkiye’deki öğrencilerin koşulları ile benzerdir. Dil konusunda çok teşvik edici bir yılımız oldu bu yıl. Çünkü İngilizce Tıp Fakültesi açtık. İlk defa bu yıl öğrenci kabul ettik. Yabancı öğrencilerimiz var ve benim beklentim, öyle düşünüyorum ki, bu adımımız ile mezuniyet sonrası doktora, yüksek lisans gibi alanlarda da bize -Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı adına söylüyorum- talep artacaktır. Atılan bu adım ile böyle bir beklentimiz var. Çok iyi bir eğitim alacaklarına eminim. Zaten dil konusunda bizim ana bilim dalımızda hiçbir problem yok. Dolayısıyla yabancı öğrencilerle de, İngilizce olmak koşulu ile eğitimlerimizi sürdürebiliriz. Benim belirtmek istediğim, vurgulamak istediğim; biz hepinizi, bizi izleyen herkesi aramızda görmek isteriz. Birlikte çalışmak isteriz. Gerçekten Başkent Üniversitesi’nin geniş imkanları var. Belki var demek bile yanlış. Sürekli geliştirilen imkanları var. Örneğin Bağlıca yerleşkesinde büyük bir kampüsümüz var. Oradaki kütüphanemizi Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olarak biliyorum ben. Dolayısıyla her türlü bilimsel ilerleme için üniversitemizin altyapısı iyi ve daha da iyiye gidiyor. Hepinizi aramızda görmek istiyoruz.